HAZİRAN 2006 -- E-Dergi 58. Sayı Baş Yazısı


E-DERGİ 58. SAYI BAŞ YAZISI
HAZİRAN 2006

 

Değerli e-dergi okuyucuları,

İçinde bulunduğumuz iletişim çağının en önemli özellikleri arasında bilginin çok ve kolay bulunur olması başta gelmektedir. Bugün ilköğretim çağında olan çocuklar bile çok kısa süre içerisinde bir sürü bilgiyi internetten derleyip güzel sunum teknikleriyle rahatlıkla bir ödev haline getirmeyi başarabilmektedir.

Öte yandan bu bilgi bolluğu bir tehlikeyi de beraberinde getirmektedir. Çoğunlukla kısıtlı zamanları ve sınırlı kapasitelerinden dolayı insanlar bu ölçüde bilgiyi yeterince incelemeye fırsat bulamamakta ve bilginin büyük bir bölümü hiç okunmaya fırsat bulunmadan saklanmaya devam edilmektedir. Yani çelişkili gibi görünse de bilgi bolluğu, bunları inceleme ve değerlendirme konusunda yüzeysellik tehlikesini de beraberinde getirmektedir.

Bu bakımdan ele aldığımızda 2002 yılından beri yılda iki defa yayınladığımız ANSİAD e-dergisinin önemli bir bölümünün arşivlerde kalacağını ve birçoğumuzun dergi kapsamının çok küçük bir bölümüyle yetineceğini biliyoruz. Buna rağmen e-derginin çıkarılması kurumsal anlayışın, şeffaflığın, paylaşımcılığın ve modern çalışmanın bir ürünü olarak sürdürülecektir ve bundan ANSİAD'ın gördüğü fayda büyüktür. İhtiyaç duyduğumuz anda bunlara ulaşmamız son derece kolaydır.

Dergi kapsamında her zaman olduğu gibi döneme ait toplantılarımızla ilgili ayrıntılı notlar, resimler, sunumlar bulacaksınız. 2006 yılının ilk altı ayında 11 mutat toplantı yaptık. Toplantılarımızın güncel konularla ilgili olmasına, geniş kesimlere hitap etmesine, iyi konuşmacıların bulunmasına özen göstermeye çalıştık. Her toplantımızın sonucunda dağıtılan anket neticeleri de yine üyelerimizin bilgisine sunulmuştur.

2006 Yılının ilk yarısının Antalya ili açısından bir değerlendirmesini yaptığımızda şunları not etmemiz kabildir: Ekonomisinin %50'i turizme dayandıran Antalyada, yine turizme bağlı olarak önemli bir duraklamanın olduğunu görüyoruz. Aslına bakacak olursak son 3 yılda üst üste % 20 - 30 civarında büyüyen bir sektörde bunu beklemek bir ölçüde doğal karşılanmalıdır.

Bu yıl ki duraklamanın nedenleriyle ilgili ayrıntıları turizm sektörünün liderlerine bırakıyoruz. Ancak bu duraklamanın bir fırsat olarak değerlendirilip gereken derslerin çıkarılması gerekmektedir.

Bizim vurgulamak istediğimiz husus, bu tür duraklamaların her zaman olabileceğinin hesaba katılması ve bunlara hazırlıklı olmamızdır. Bir anlamda ihtiyat akçelerimiz olmalıdır. İçinde yaşadığımız coğrafya bile her an hazırlıklı olmamızı zorunlu kılmaktadır. Örneğin Ortadoğuya olabilecek bir olay bir anda hesaplarımızı altüst edebilir.

Öte yandan her şey yolunda gitse bile turizmde eğilimlerin zaman içerisinde değişebileceğini ve planlarımızı uzun vadeli ve değişik senaryolara göre yapmamız gerektiğini unutmayalım. 2020 Yılının turistleri bugünün çocukları ve gençleridir ve bunların talepleri hızla değişmektedir. Turizm sektörü Antalyaya topyekûn seferber olduğu ve herkesin orkestranın bir elemanı gibi uyumlu davranmayı gerektiren bir sektör halini almıştır. Bizim önerimiz 1 yıllık detaylı bir çalışma takvimi ve bunun yanı sıra 3- 5 - 10 ve hatta 15 yıllık hedefleri içeren bir genel programın hazırlanması ve bunun sektörün oyuncuları tarafından iyi bilinmesi ve uygulanması şeklindedir.

Kanaatimizce Antalyaya Turizm sektörünün göreceli ağırlığı mutlaka diğer sektörlerle dengelenmeli ve zaman içerisinde daha makul bir yüzdeye oturtulmalıdır. Bu konuda aday sektörleri sayacak olursak hizmet sektörünün diğer kolları - örneğin sağlık ve eğitim gibi - hava lojistik hizmetleri, tarım ve ileri teknolojiye dayalı sanayi ilk akla gelenler olmaktadır.

Antalyanın turizm sektöründen kaynaklanan önemli bir avantajı, hava ulaşımının iyi olması ve bu sayede iş geliştirmeye müsait bir ortamın bulunmasıdır. İş geliştirmenin önemli unsuru öncelikle yatırımcının buraya çekilmesidir. Bu anlamda, yabancı yatırımcının buraya kolaylıkla ulaşır olması ve yaşam koşullarının da cazip olması çok önemli bir artı unsurdur.

Bu konuda şehrin önde gelen kurumları olarak gerek Antalyaya ve gerekse yurtdışında yatırım tanıtım organizasyonu yapmamız doğrudan yabancı yatırımların artması açısından önemli etki ve fayda getirecektir.

Avrupa Birliği çalışmaları
Ülkemizin ABye tam üyelik çabaları konusunda son yıllarda önemli bir ilerleme kaydettiğimiz malumdur. Ancak tam üyelik müzakerelerine başladığımız bu en son ve kritik aşamada konuya yönelik kamuoyunda ilginin azaldığına ve ne yazık ki hükümet düzeyinde de konunun çok geri plana atıldığına şahit oluyoruz. Türkiyenin gelecek kuşaklarını ilgilendirecek bu en büyük projede gevşeme lüksümüz bulunmamaktadır. Bu bakımdan konunun canlı tutulması ve karşılıklı olarak halkların birbirlerini tanımaya yönelik çabaların sürdürülmesi gerekmektedir. ANSİAD olarak yerel düzeyde üstlendiğimiz önemli misyonlardan birisi budur ve bu doğrultuda muhtelif faaliyetlerimiz bulunmaktadır. Geçtiğimiz altı ay içerisinde bunlara bir yenisini ilave ettik ve AB akademisi isimi altında gerek sivil ve gerekse kamu yöneticilerine yönelik eğitim seminer programları başlattık.

Antalya 2023 Vizyonu
ANSİAD olarak belirli zamanlarda uzun vadeli hedefler konusunda çalışmalar yapılmaktadır. Böyle bir çalışma 1997 yılında yapılmış ve aradan geçen süre zarfında o zaman belirlemiş olduğumuz ve 2011 yılına uzanan hedeflerimizin önemli bir bölümünün gerçekleştiğini memnunlukla tespit ediyoruz.

Benzeri bir çalışmanın, daha kapsamlı olarak bu yıl da yapılması planlanmıştır. Bu defa şehrin diğer kurumlarıyla paylaşarak ve onların görüşlerini de dikkate alarak yeni bir vizyon ve hedefler dizisi oluşturmaya karar verdik. Bu çalışmanın gerek kentimizin gerekse ilimizin geleceği açısından oldukça önemli olduğunu ve büyük fayda getireceğini umuyoruz.

Antalya Türkiyenin en hızlı nüfus artış oranına sahip ilidir. Ekonomik büyüklük anlamında da bu rakamlara yansımış olup bundan 50 yıl önceki yirmili sıralardaki konumumuz bugün 7. sıraya yükselmiştir. Gelişme hiç kuşkusuz çok güzeldir ancak bunun sürdürebilir olması ve tarihi, kültürel ve doğal varlıklarımıza zarar vermemesi en az onun kadar önemlidir. Bunun sağlanabilmesi öncelikle yaşadığımız yere bizim sahip çıkmamızla ve onu sevmemiz ve korumamızla mümkündür. ANSİAD vizyon belirleme çalışmaları sırasında özellikle bu hususun üzerinde çok durulması, üyelerimizin bazı değerleri her şeyin üzerinde tutmasını göstermesi açısından ilginçtir ve kanaatimizce düşünülmesi gereken bir husustur.

E-dergimizin oluşmasında emeği geçen tüm arkadaşlarıma çok teşekkür ediyorum.