ANSİAD BAŞKANI L.HİLMİ ÜNSALIN AÇILIŞ KONUŞMASI
14 ARALIK 2006
Sayın Rektör ,
Türkonfed Başkanı Sn. Celal Beysel ,
TÜSİAD Başkanı Sn. Ömer Sabancı
Saygıdeğer Konuklar , Akademisyenler , Öğrenciler ,
Değerli Basın Mensupları ,
Sizleri tüm ANSİAD üyeleri adına saygıyla selamlıyorum.
Türk Girişim ve İş Dünyası Konfederasyonunun ortaya attığı Girişimcilik Haftası fikrinin Antalya Bölgesinde misyonunu ve uygulamasını ANSİAD olarak üstlenmiş bulunuyoruz.
Bu yıl 4.sünü gerçekleştirdiğimiz haftamızın her yıl giderek daha fazla gelişmekte ve ilgi görmekte olmasından mutluyuz. .
Pazartesi gününden beri düzenlenen etkinliklere gerek öğrencilerin gerekse diğer konukların yoğun katılımı bizleri sevindirmiştir. İlk üç günkü panellerde öğrencilerimiz sorularıyla konuşmacıları zaman zaman terlettiler. Süreler aşılmasına rağmen salonlarda boşalma olmadı. Bunları konuya verilen önemin işareti olarak algılıyoruz ve bu da bizi ileride daha büyük programlar yapma konusunda cesaretlendiriyor.
Girişimciliğin ve girişimcilerin desteklenmesi gelişmiş ülkelerde ekonomik politikaların vazgeçilmez araçlarından birisidir . Bu ülkelerde , istihdamın ve katma değerin artışında girişimcilerin çok büyük bir payı olduğu bilinci toplumun bir çok katmanına ve özellikle bürokrasiye yerleşmiştir.
Amacımız nüfusu çoğunlukla genç insanlardan oluşan ülkemizde de aynı bilincin yerleşmesini sağlamakdır.
Ekonomik ilişkilerimizin en fazla olduğu AB ülkelerinde nüfus yaşlanmaktadır. Bundan 15 yıl ötesine baktığımızda , genç ve dinamik nüfusuyla Türkiyenin büyük bir avantaj yakalayacağı gün gibi ortadadır.
Bunu iyi kullandığımız taktirde 2023 tarihine kadar Türkiyenin tüm dünyada sözü dinlenen en güçlü 10 ülke arasında yer almaması için hiç bir neden yoktur.
Ülkemizde son yıllarda girişimcilere ve AR-GE'e yönelik bazı kamu fonlarında ciddi artışlar söz konusudur. Bunu olumlu bir gelişme olarak nitelemekle birlikte yeterli görmüyoruz.
Bu fonların daha da artmasını , özel sektörün , üniversitelerin , konuya daha fazla ilgi göstermesini , risk sermayesi , yatırım melekleri gibi araçların yaygınlaşmasını bekliyoruz. AR-GE harcamalarının GSMH ya oranı ülkemizde halen % 1 civarındadır . Bunun en az 3 misline çıkartmak zorundayız.
Bu noktada özellikle üniversitelerimizin araştırma ve geliştirmeye ayırdıkları kaynakları arttırmanın önemini tekrar vurgulamak isterim. Bu kaynakları hem çeşitlendirmek , hem de bunların kullanımında üniversitelere rahat hareket etmeyi sağlayacak siyasetten bağımsız politikalar izlemek durumundayız.
Sevgili Gençler ,
Sizler ne kadar talepkar davranırsanız o kadar kolay sonuç elde ederiz. Ağlamayan çocuğa mama verilmez misali , sistemi ne kadar zorlarsanız o kadar ileriye gideriz.
Biz bu haftayı yapmaktan ANSİAD olarak büyük zevk alıyoruz ve bize hiç yorgunluk vermiyor . ANSİAD'in üyeleri , gerek liselerde , gerekse üniversitede koşuşturdular. Yoğun iş tempoları arasında bazılarımız 2 saat mesafedeki okullara bile gidip zamanlarını vermekten , panellere iştirak etmekten hiç sıkıntı duymadılar.
Değerli öğrenciler , sevgili konuklar
Bu günkü konumuzu Yeni İş Fikirleri , İnovasyon , Girişimciliğin Demokrasiye katkısı gibi konulardan oluşturduk.
Bir ülkenin deyim yerindeyse , 1. Ligde oynayabilmesi Girişimcilik ve İnovasyon kapasitesinin yüksek olması ve iyi performans göstermesiyle doğrudan ilgilidir.
Bilimsel Araştırma konusunda Ülkemizde son yıllarda herşeye rağmen önemli ilerlemeler kaydedilmiştir. Örneğin Dünyada Bilimsel yayın sıralamasında Türkiye 1990 da 41. sıradayken , 2005 de 19. sıraya yükselmiştir. Bugün Arçelik gibi , Vestel gibi büyük firmalarımız çok ciddi AR/GE harcamaları yapmaktadırlar.
Bunlar güzel örneklerdir ama Çağdaş Medeniyetler seviyesini yakalamak için çok daha fazlasına ihtiyaç duymaktayız. Bu konuda ülke çapında bir seferberlik ruhunu başlatmalıyız. Bu hareketin ana motorunu Gönüllü Sivil Toplum Kuruluşları ve Üniversiteler oluşturmalı , yakıtını ise özel sektör ve kamudan almalıyız.
Bugün aramızda Türk İş Dünyasının temsilcileri olan ve Türk Özel sektörünün en üstünde yer alan çok önemli iki konuğumuz bulunuyor.
Kendilerine ben öncelikle hoşgeldiniz diyorum.
Panelimize başlamadan önce Üniversitemizin hakkını vermeden geçemeyeceğim.
Sayın Rektörümüzün şahsında bize destek olan tüm Akdeniz Üniversitesi mensuplarına , ve özellikle İktisadi ve İdari İlimler Fakültesi Dekan ve öğretim görevlilerine teşekkür etmek isterim. Umarım diğer illerimizde de SİAD larımız bizler kadar şanslı olurlar.
Tabii en önemli teşekkürü öğrenciler ve gençler hak ediyorlar. Bu haftayı biz onlarla birlikte yaptık . Atatürkün Türk gencine bu kadar güvenmesinin ne kadar haklı olduğunu bir kez daha tecrübe ediyoruz.
Ben tekrar hoşgeldiniz diyor ve Sayın Rektörümüze sözü bırakıyorum. 14 Aralık 2006