ANSİAD’ın kuruluş amacı, bölgemizin ve ülkemizin ekonomik ve sosyal kalkınmasına katkıda bulunmak, sanayici ve işadamlarının sorunlarına sahip çıkmak, çağdaş uygarlık hedefi doğrultusunda parlamenter, demokratik, laik, hukuk devleti anlayışı içinde, sivil toplumun kurumsallaşması ve özel girişimciliğin yaygınlaşması için çalışmak olarak tanımlanmıştır.
Derneğimiz 23 yıl önce bu tüzükle kurulmuş ve bu süreçte bu çerçevede çalışmış, Antalya’nın kalkınmasına dönük çok sayıda inisiyatif geliştirmiş, öncülük etmiştir.
O günlerde bugünün ihtiyaçlarını bu kadar özenle tespit etmiş olan ve bu amaçlar doğrultusunda değerli çalışmaları ile topluma ve ANSİAD’a hizmet etmiş olan tüm kurucularımıza, derneğimiz yönetim ve organlarında görev almış arkadaşlarıma ve bütün üyelerimize şükranlarımızı sunuyorum.
Aramızdan ayrılarak ahirete intikal etmiş kurucularımızı ve üyelerimizi de rahmetle anıyorum.
Yeni yönetim kurulu olarak bundan sonra da kuruluş ilke ve amaçlarımız doğrultusunda çalışmaya devam edeceğimizi, ANSİAD’ı etkin bir sivil toplum örgütü olarak geliştirmek için gayret edeceğimizi belirtmek istiyorum.
ANSİAD gelenekleri ve değerleri olan, kişilerin değil, birlikteliğin ve değerlerin önemli olduğu bir örgüttür. ANSİAD üyeleri işlerindeki başarıyla tatmin olmuş ve sosyal sorumlulukla topluma da katkı yaparak manevi tatmin arayan kişilerdir.
ANSİAD medyatik bir kuruluş değildir, vizyon geliştirmeye ve sorunların çözümüne fikir katkısı yapmaya odaklanmış bir kuruluştur.
ANSİAD öğrenen ve öğreten bir örgüttür.
Biz her yıl Türkiye’nin kendi alanlarında en yetkin, sektörlerinde öncü isimleriyle 20’den fazla toplantı ve konferans yapıyoruz. ANSİAD sosyal sorumluluk projeleriyle topluma katkı sağlayan bir kuruluştur. Girişimcilik Haftası etkinliğimizle üniversite ve liselerde çok sayıda panel ve konferans düzenliyoruz. Kurucusu olduğumuz Batı Akdeniz Sanayi ve İş Dünyası Federasyonu BAKSİFED ile Burdur ve Isparta’yı da kapsayan havza kalkınmasına dönük çalışmalar yapıyoruz. Türk Girişim ve İş Dünyası Konfederasyonu Türkonfed bünyesinde de iş dünyasının ulusal arenada daha aktif rol almasına katkı sağlıyoruz.
Yaşadığımız dönem hızlı bir değişim dönemidir. Dünyanın ekonomik ve siyasi ekseni değişmektedir. ABD ve Avrupa’da ekonomik durgunluk siyasi durgunluğu da beraberinde getirmiştir.
Günümüz dünyasında küresel entegrasyon, ekonomik gelişmede ülkelerin bireysel kalkınma kabiliyetlerini zayıflatmıştır. Ülkelerin kalkınması, dünya ile entegre olabilme kapasitelerine, üretim zincirinde bir halka olmalarına ve üretim zincirindeki bütün halkaların beraber gelişmesine bağlıdır.
Böyle bir yapıda her ülke ekonomik, sosyal ve siyasal yapısını evrensel ölçüler düzeyinde tutmak zorundadır. Dolayısıyla Arap ülkelerinde, Suriye’de, İran’da bu yönde bir değişim yaşanacağını söyleyebiliriz. Bunun aksi bu ülkelerde ekonomik ve siyasi krizlerin devam etmesi ve Türkiye’nin de bundan olumsuz etkilenmesi olur. Bu nedenle Türkiye bu coğrafyada çağdaş demokrasinin ve sosyal piyasa ekonomisinin gelişmesine destek olmalıdır.
2012 yılında ekonomimizdeki yavaşlama ve yaşadığımız sorunlar dünya ve Avrupa pazarlarının ve yabancı sermayenin öneminin daha iyi anlaşılmasını sağlamıştır.
Bu yavaşlama sürecinden kurtulmak için Türkiye;
Asya ve Afrika’daki yeni pazarlara, kurumsal bir yapı içinde açılma çabalarını hızlandırmalıdır.
Yükselen kredi notundan yararlanmak üzere yatırım ortamını iyileştirecek daha ileri adımlar atılmalıdır.
2012 Yılında kredi ve ödemelerde önemli sıkıntılar yaşayan KOBİ’ler için acil bir destek programı başlatılmalı ve böylece iç pazar da desteklenmelidir.
Katma değeri yüksek ar-ge ve inovasyona dayalı üretim için sektör odaklı stratejiler geliştirilmelidir.
Bütün bunların bir temel şartı, herkesin taviz verdiği ve herkesin tatmin olduğu milli bir uzlaşma temelinde yeni Anayasa ile katılımcı demokrasi ve bir hukuk devleti yönünde reformlarla Cumhuriyetimizi güçlendirmektir. Siyasi gerginlik ve çoğunluk kararıyla her şeyi kapsayan Anayasa değişikliği yerine, en geniş uzlaşmayla sorun çözecek bir değişiklik daha hayırlı olacaktır.
Kısa dönemde çözmemiz gereken diğer sorun ise gündemde olan, bölücü terör sorunudur. Türkiye 30 yıldır yaşadığı bu sorunla bir 30 yıl daha devam edip, bütün enerjisini tüketmemelidir. Türkiye bugüne kadar terörle bütün dünyaya karşı başarıyla mücadele etmiştir. Ancak şehitlerimizin ruhu bu sorun devam ederse değil, çözülürse şad olacaktır. Devletimiz en akla uygun çözümü yine milli bir uzlaşmayla seçmek zorundadır.
Yaşadığımız il Antalya ve civarı doğa, tarih, iklim kriterleri açısından dünyanın çok özel bir noktasıdır. Bu özellikler şu an sahip olduğumuz tarım, turizm ve buna bağlı sektörel gelişimleri sağlamıştır. Türkiye’nin tanıtımına, uluslararası ilişkilerine, ekonomisine yaptığımız katkılar bize Türkiye siyaseti ve ekonomisi üzerine çözüm önerme hak ve sorumluluğu yüklemektedir.
Antalya Türkiye’nin 2023 vizyonuna da katkı yapması gereken bir ildir. Bunun için önce Antalya’nın 2023 vizyonunu hep birlikte sahiplenmemiz önem taşımaktadır. ANSİAD olarak Ticaret ve Sanayi Odamızın organize ettiği 2023 Vizyon çalışmasına aktif biçimde destek olduk, bundan sonra da destek olacağız.
Görev dönemimizin bir önemli konusu da kuşkusuz ki, EXPO 2016 organizasyonuna katkı olacaktır. Antalya daha büyük organizasyonlara da aday olabilmek için EXPO’da dünya çapında bir başarı kazanmalıdır. Bu konuda olmazsa olmaz bir husus tüm önemli konularda olduğu gibi, EXPO konusunda da sivil toplum katılımının en iyi şekilde sağlanmasıdır.
EXPO’nun esas teması sürdürülebilir ve çevre dostu gelişme yöntemlerinin benimsenmesi, bunun tarım sektöründen başlayarak kentsel hayata kadar bütün alanlarda uygulanmasıdır. Bu nedenle bu konuda da fikir ve organizasyon düzeyinde gerekli katkıları ANSİAD olarak sağlamaya öncelik vereceğiz. Bu konuda BAKSİFED ve TÜRKONFED’in katkılarını da alacağız.
Biz bu anlayış içerisinde, bu hedeflere dönük olarak, özel kurum ve kuruluşlarla, siyaset kurumlarıyla, kamu kurumları ve yerel yönetimlerle, sivil toplum örgütleriyle, üniversite ve araştırma kurumlarıyla verimli bir işbirliği için gerekli gayreti göstereceğiz.
ANSİAD bu güne kadar üstlendiği ve gerçekleştirdiği misyonu önümüzdeki dönemde geliştirecek, sonuçta kaynaklarını doğru ve adil kullanan ve içinde herkesin yaşamaktan mutlu olduğu bir ülke ve kent oluşumu için en üst seviyede çaba harcayacaktır.
Hepinize bugüne kadar ve bundan sonraki tüm katkı ve hizmetleriniz için teşekkür ediyorum. Her zaman birlikte olmak ve hep birlikte çalışmak arzusuyla, en güzel dileklerimle hepinize saygılar sunuyorum.
Ali EROĞLU
Yönetim Kurulu Başkanı