ANSİAD’DA “İŞ İLİŞKİLERİNDE HUKUKİ KÖPRÜ VE ÇÖZÜM ÖNERİLERİ” KONUŞULDU


Antalya Sanayici ve İş İnsanları Derneği (ANSİAD)’ın 4. Kahvaltılı Toplantısı’nın konuğu İstanbul Beykent Üniversitesi Hukuk Fakültesi Öğretim Üyesi Dr. Mehmet Bağcı oldu. 22 Mayıs 2024 Çarşamba günü Akra Otel’de gerçekleşen toplantıda “İş İlişkilerinde Hukuki Köprü ve Çözüm Önerileri” konuşuldu. Toplantıda, doğru insan kaynakları ve hukuk birimleri ile çalışmanın önemine dikkat çeken Bağcı, “İşverenlerin iş hukukuyla ilgili yanında işçiler, insan kaynakları birimleri ve hukukçular var. Bu köprünün önemini anlamanız çok önemlidir” dedi.

ANSİAD Yönetim Kurulu Başkanı Ercan Özbek’in “hoş geldiniz” konuşması ile başlayan ANSİAD toplantısında işverenlere önemli uyarılarda bulunan Dr. Mehmet Bağcı, “İşverenlerin iş hukukuyla ilgili yanında işçiler, insan kaynakları birimleri ve hukukçular var. Bu köprünün önemini anlamanız çok önemlidir. Neden bunun öneminin altını çizmeye çalışıyoruz? Örneğin, sizler bir araba aldığınızda arabanın bir sürü sensörü vardır. Yağmur sensörü, fren sensörü, park sensörü vb. Bu sensörler arabanızın kaza yapmasını engelliyor. Bu sistemin en azından işçiler açısından kaza yapmasını önlemek adına doğru insan kaynakları birimi kurmanız ve onları istihdam etmeniz lazım. Ayrıca, iyi hukukçularla çalışmanız lazım. Hukukçu ve insan kaynakları birimi olmadan iş hukukunda hep patinaj yaparız. Mükemmel bir işveren olduğunuzu kabul etseniz bile mutlaka küçücük bir hata yapılabiliyor. Örneğin, çalışanınızı hafta tatilinde 1 saat çalıştırdınız. Bunun sonucunda normalde sizin aklınıza gelen nedir? 1 saate karşı %50 zamlı ücret ödenir. Halbuki yargıtay kararlarına göre bunun kuralı 1 saat dahi çalıştırsanız sanki hafta tatilinin tamamında çalışmış gibi ücret vermeniz gerekir. Bu hatayı yaptığınız anda işçiniz sizin bu hatanıza  karşılık fazla mesaileri ödemediğiniz ve eksik ücret ödemeniz nedeniyle sözleşmesini haklı nedenle fes edebilir. Dolayısıyla bu hususları sizin takip etmeniz gerekir. Doğru kişilerle akıllı insanlar kendi aklını; daha akıllı insan ise başkalarının aklını kullanır. Doğru insan kaynakları ve hukuk birimleri ile çalışmanızı öneriyorum” ifadelerini kullandı.

“İnsan kaynakları biriminin sizin sensörünüz olmasını sağlamanız lazım”

İnsan kaynakları profesyonellerinin günlük iş akışlarının pek çok hukuk alanına temas ettiğinin altını çizen Bağcı, “Bu durum daha işe alım sürecinden başlamaktadır ve adaylara yöneltilebilecek sorular ve istenebilecek bilgiler gibi hususlarda başta Anayasa, iş hukuku ve kişisel verilerin korunması hukuku olmak üzere pek çok düzenlemeye uygun hareket edilmesi gerekmektedir. İş ilişkisi başladıktan sonra da bu düzenlemelerin yanı sıra, sosyal güvenlik hukuku bakımından dikkat edilmesi gereken hususlar ortaya çıkmaktadır. Benzer şekilde iş akdinin sonlandırılması sürecinde de riayet edilmesi gereken pek çok hukuki düzenleme mevcuttur. İnsan kaynakları birimini doğru seçmeniz, doğru takip etmeniz ve hukukçular ile iyi iletişim kurup onların sizin sensörünüz olmasını sağlamanız lazım” dedi.

“Size önerim ‘doğru özlük dosyası’ tutmanız”

İş sözleşmeleri ile ilgili karşılaşılan sorunlara değinen Bağcı, “Birincisi ‘Faaliyet gösterilen sektörün koşullarına, işletmeye, işçinin işyerindeki pozisyonuna uymayan tip sözleşmeler düzenlenmesi’ bu önemli kritik konulardan birisidir. İkincisi ‘Yasal mevzuata uymayan belirli süreli iş sözleşmelerinin düzenlenmesi’ bu konuda objektif bir neden yoksa belirli süreli iş sözleşmesi düzenleyemezsiniz. Düzenlerseniz ne olur? Başlangıçtan itibaren belirsiz süreli olur. Üçüncüsü ‘İş sözleşmesi düzenlenmemesi veya çalışma şartlarını gösterir belgenin işçiye verilmemesi’ Bu ne demek?  Sizin belirsiz süreli iş sözleşmelerini yazılı yapma zorunluluğunuz yok; sözlü de olabilir. Düşünün insanın hayatını ilgilendiren bir hususta sözleşmenin yazılı yapılmaması çok önemli sorunlardan bir tanesidir. Kanun hükmü bu şekildedir. Fakat, yazılı yapılmadığında iki ay içinde sözleşmenin içeriğine ilişkin genel ve özel şartları yazılı olarak işçiye vermek zorundasınız. Sonuç olarak bu sorunlardan hareketle size önerim ‘doğru özlük dosyası’ tutmanız. Özlük dosyasının içeriği hiçbir yerde yazılı değildir. Pratikten hareketle kanunlardan değerlenip toparlanıp ne olması gerekiyorsa onun içerisinde olması lazım. Özlük dosyasının önemlerinden bir tanesi şu şekilde: Örneğin, 30 yıllık işçinize 30 yıl önce yıllık ücretli izin verdiniz. Eğer siz onu bugün belgeleyemez ve o özlük dosyasında muhafaza etmezseniz işçi işten çıkarken 30 sene önceki yıllık ücretli izni için sizden talepte bulunabilir. Dolayısıyla özlük dosyasını çok iyi takip etmeniz gerekir. İş sözleşmesi işçinin bağımlı işverenin de ücret ödemeyi üstlenmesinden dolayı her iki tarafa da borç yükleyen bir sistemdir. Bir taraf çalışır öbür tarafta ücretini öder” şeklinde konuştu.

ANSİAD toplantısı, soru cevap bölümünün ardından günün anısına çekilen toplu fotoğraf çekimi ile sona erdi.

 

Çiler ÖZCEYLAN
Basın Danışmanı

E-mail: basin@ansiad.org.tr
Tel: 0242 3120303
Fax: 0242 3215511