SİNA AZERİ:"TÜRKİYE ÇEKİCİ BİR YATIRIM ÜLKESİ"


ANSİAD, 13.Olağan Toplantısı’nın Konuğu Kingsley Capital Partners’ın Yakın Doğu’dan sorumlu Yönetici Ortağı Sina AZERİ oldu.

Sina AZERİ: “Türkiye Çekici Bir Yatırım Ülkesi”
“2015’te 4 Milyar Dolar Para Çıkışı Oldu”

Antalya Sanayici ve İşadamları Derneği (ANSİAD) ikinci dönem ilk olağan toplantısının konuğu Kingsley Capital Partners’ın Yakın Doğu’dan sorumlu Yönetici Ortağı Sina AZERİ oldu.

Kingsley Capital Partners Yönetici Ortağı Sina AZERİ, ANSİAD 13.Olağan Toplantısı’nın konuğu oldu. Antalya’da bir otelde düzenlenen toplantıya ANSİAD Başkanı Ali EROĞLU, ANSİAD Üyesi iş insanları ve basın mensupları katıldı. 
Toplantı başkanlığını ANSİAD geçmiş dönem başkanlarından iş insanı Hilmi Ünsal’ın yaptığı toplantıda konuşan Kingsley Capital Partners Yönetici Ortağı Sina AZERİ, Türkiye Pazarı ve yatırım fırsatları hakkında bilgi verdi. AZERİ, Türkiye’de liberal ve reformcu yatırım ortamı olduğunu belirterek, “ Türkiye önemli bir lojistik merkezi, büyüyen ekonomisi, düzelen alt yapısı, dengeli üretimi ve büyük bir yerel Pazar olması sebebiyle çekici bir yatırım ülkesidir” dedi. AZERİ, öte yandan 2012 ile başlayan durağanlık ve siyasal sorunların artışının, direk yatırımları tersine döndürdüğünü ve para çıkışı trendine geçildiğini belirterek, 2015 yılı ilk 7 ayı itibariyle 4 Milyar Dolar üzerinde bir net para çıkışı gerçekleştiğini ifade etti.
Toplantı öncesinde söz alan ANSİAD Üyesi İş İnsanı Mustafa ERKAL, ülkemizde yaşanan elim olaylardan duyduğu üzüntüyü belirterek, “ Güzel ülkemizi bu duruma getirenlere, böyle kaos yaşatanlara hakkımı helal etmiyorum. Devletin aldatılma lüksü yok. Benim bayrağım altında karmaşa-kaos yaratanlarla bir arada olmayı kabul etmiyorum. Herkesi bayrak asmaya davet ediyorum. Bayrak asmak en doğal tepkidir” diye konuştu.

ANSİAD Başkanı Ali EROĞLU: “Akıl Tutulması İçindeyiz” 
ANSİAD Başkanı Ali EROĞLU, Bugünkü yaşananların aslında bir sonuç olduğunu belirterek, İçinde bulunduğumuz durumla ilgili söylemlerin yanı sıra artık ciddi eylemler geliştirilmesi beklentisinde olduklarını söyledi. EROĞLU, ülke olarak bir akıl tutulması yaşadığımıza dikkat çekerek, şöyle devam etti: ”Basın beyanatlarıyla Türkiye’nin bir an önce koalisyon hükümetine kavuşmasını; bununla ilgili de her partinin fedakarlık göstermesi gerektiğini her ortamda ve her platformda savunmuştuk. İçinde bulunduğumuz dönemde siyaset öyle bir mekanizma haline gelmiş ki kendi bir takım düşünceleri, planları ve hedefleri doğrultusunda maalesef onlara aslında yön vermesi gereken gerçek demokrasi olarak kabul edeceğimiz halkın bir araya geldiği sivil toplum örgütlerinin taleplerini şu anda duyamaz noktadayız. Akıl tutulması durumunun içindeyiz. Görev başında hayatını kaybeden kişilere Allah’tan rahmet diliyoruz. Ümit ediyoruz bunların arkası kesilir. Bir an evvel Türkiye arzu ettiği, 10 yıldır ürettiği enerjiyi tekrar yukarı kaldırır. Hepimizin aklında bulunan paranoya durumuna geldiğimiz; ülke için çok kötü senaryoların bir an evvel ülke gündeminden çıkmasını temenni ediyorum” dedi

“Türkiye Ekonomisi Hızla Büyüyen Bir Ekonomidir”
Konuşmasına Türkiye Makroekonomisi hakkında bilgiler vererek başlayan Kingsley Capital Partners Yönetici Ortağı Sina AZERİ, şunları söyledi:
“ Türkiye ekonomisi bütçe açığının kapatılması, yerli ve yabancı yatırımların desteklenmesi, liberal bir ekonomi yönetimine geçiş ve dış ticaretin artırımına yönelik politikaların yürütülmesiyle (2009 global kriz yılı dışında) hızla büyüyen bir ekonomidir. Bununla birlikte 2012 ile birlikte ekonominin ciddi anlamda yavaşladığı, ekonomik reformların geciktirildiği, popülist kararların liberal ekonomi yönetiminin önüne geçtiği bir döneme bıraktı. Türkiye’nin komşu ülkelerinin içinde bulunduğu iç savaşlar ve ekonomik krizler de dikkate alındığında, son üç sene içinde yaşanan yavaşlamanın önümüzdeki dönemde de devam etmesi kuvvetle olasıdır “

“Geciktirilmiş Ekonomik Reformlar Katma Değer Yaratacak, İleri Teknolojili Üretimle Desteklenmeli”
Öte yandan büyüyen ekonomiler ve özellikle BRICS ülkeleriyle karşılaştırıldığında, Türkiye’nin son dönemde negatif bir ayrışma yaşadığını vurgulayan AZERİ, özellikle sıkça bahsedilen kişi başı GSYH’nin 10 Bin Dolar sınırında son beş senedir tıkalı kalmasının, ilerde Türkiye’nin büyümesinde ciddi negatif etkileri olabileceğini belirterek, “ Bu kapandan kurtulabilmek için geciktirilmiş ekonomik reformlarının hayata geçirilmesi ile büyümenin hane halkının borç kullanarak tüketimiyle değil, fakat katma değerli ve ileri teknolojili üretimin ve servislerin desteklenmesi ile gerçekleşmesi gerekmektedir” diye konuştu.

“Türkiye En Kırılgan Ekonomi” 
Türkiye ekonomisinin önündeki en büyük risklerden birinin ani yabancı para çıkışı olduğunu kaydeden Kingsley Capital Partners Yönetici Ortağı Sina AZERİ, ”Kendi sermaye birikimi yapısının yıllardır yeterli olmaması sebebiyle Türkiye’nin yabancı direk yatırımlar ve sıcak para girişine bağlı bir ekonomik büyümesi olduğunu belirtebiliriz. Bu nedenle de, tüm büyüyen ekonomilerle karşılaştırıldığında en kırılgan ülke olarak maalesef Türkiye öne çıkmaktadır” dedi.

“ABD’nin Faiz Artırımıyla Tüm Gelişen Ülke Borsalarındaki Düşüş Sürecek”
Gelişmiş pazarlardaki durağanlık sebebiyle getiri arayan yabancı yatırımcıların, gelişen pazarlara son 10 yıl içinde ciddi miktarda para girişi yaptıklarını anımsatan Sina AZERİ, son dönemlerde gelişmiş pazarlardan özellikle ABD’de yaşanan büyümenin (%2,4), yatırımcıları tekrar güvenli limanlara yönelttiğini bildirdi. AZERİ, Çin borsasındaki son gelişmelerin bu açıdan değerlendirildiğinde endekste ciddi bir artış sonrasında başlayan para çıkışı gördükleri belirterek, Türkiye borsasının bu son dönemde de negatif bir ayrışma yaşadığını ve değer kazanmadığı gibi düşüşüne de devam ettiğine dikkati çekerek, ABD’nin bu sene içinde olası bir faiz artırımıyla tüm gelişen ülkelerin borsalarındaki düşüşün devam etmesinin beklendiğini kaydetti.

“2015’te 4 Milyar Dolar Net Para Çıkışı Oldu” 
Türkiye ekonomisine güven tahsis edilmesiyle 2005 sonrasında başlayan yabancı para girişi ve özellikle sıcak para olmayan direk yatırımların global kriz yıllarında bile devam ettiğini hatırlatan Kingsley Capital Partners Yönetici Ortağı Sina AZERİ, öte yandan 2012 ile başlayan durağanlık ve siyasal sorunların artışının, direk yatırımları tersine döndürdüğünü ve para çıkışı trendine geçildiğini söyledi. AZERİ, 2015 yılı ilk 7 ayı itibariyle 4 Milyar Dolar üzerinde bir net para çıkışı gerçekleştiğini ifade etti.

“Yıl Sonuna Kadar Ciddi Bir Pozitif Gelişme Olmazsa Türkiye’nin Yatırıma Uygun Notu Kırılır” 
Hızlı bir ekonomik büyüme sonrasında 2013’ün başlarında tüm global kredi derecelendirme kuruluşları tarafından Türkiye’nin notunun yatırıma uygun seviyesine arttırıldığını vurgulayan Sina AZERİ, son üç sene içinde yaşanan gelişmeler sonrasında, iki kredi derecelendirme kuruluşunun öngörülerini değiştirip görünümü negatife çevirdiklerini bildirdi. AZERİ, buna göre 24 ay içerisinde (bu yıl sonuna kadar) ciddi bir pozitif gelişme olmadığı sürece, Türkiye’nin yatırıma uygun notunun kırılmasının kuvvetle muhtemel olduğunu ve bunun sonucunda yabancı para çıkışının artışının beklenmesi gerektiğini söyledi.

Türkiye ve Girişim Sermayesi hakkında da bilgiler veren Sina AZERİ, şunları söyledi:
“Girişim sermayesi yatırımı şirketleri ile ortaklık danışıklı bir evliliğe benzer. Şirket sahibinin ihtiyaçları doğrultusunda yatırımcı şirket hissesi alır ve/veya sermaye artırımı yaparak ortak olur. Birliktelik boyunca şirketin büyümesi ve değerlenmesi için birlikte çaba sarf eder. Mutabık kalınmış şartlar oluştuğunda da hissesini satarak ortaklıktan çıkar. Girişim sermayesi yatırımı şirketleri ayrıca birer katalizör ortaktır. Ortaklar arasında olabilecek husumetleri giderir ve satın alımla sonlandırır. Büyümeyi desteklemek ve verimliliği arttırmak için ilk günden itibaren çaba harcar. Özetle, girişim sermayesi yatırımı şirketlerin sürdürülebilir bir katma değer yaratmayı amaç edinmiştir”

“Türkiye’nin İlk Girişim Sermayesi Satış İşlemi Merrill Lynch tarafından BİM’in azınlık hisseleri alınarak gerçekleşti” 
Girişim Sermayesi Fonu’nun tarihçesi hakkında da bilgiler aktaran Sina AZERİ, Türkiye'nin ilk girişim sermayesi satış işleminin dünyanın en büyük yatırım bankalarından Merrill Lynch’in BİM’in azınlık hissesini almasıyla gerçekleştiğini belirterek, 2000 yılında da Türkiye’nin ilk girişim sermayesi yatırım fonunun kurulduğunu söyledi.

Türkiye’de 1999’da Merrill Lynch’in BİM’e yatırımıyla başlayan girişim sermayesi yatırımlarının, 2013 yıl sonu itibariyle 113 yatırıma ulaştığını kaydeden AZERİ, yatırımların çoğunluğunun perakende ve sanayi sektörlerinde olduğunu belirterek, Lokal fonlar ve yabancı fonların 21’er satış yaptığını bildirdi.

“Türkiye Girişim Sermayesi Yatırımlarındaki Yüzde 25 Getiri Hem Yatırımcıya Hem de Şirketlere Değer Katıyor”

Türkiye’nin 25 senelik girişim sermayesi pazarının diğer gelişen ülkelerin pazarlarıyla karşılaştırıldığında göreceli olarak genç bir pazar olduğunu vurgulayan Sina AZERİ, “Yapılan girişim sermayesi yatırımlarından 1/3 oranında çıkış sağlanması yeterli olmasa bile önemli bir başarıdır “dedi. AZERİ, Ayrıca yüzde 25 oranında genel bir getiri sağlanmış olmasının hem yatırımcılar hem de yatırım yapılmış şirketlere değer katması anlamında daha da önemli bir başarı olduğunu sözlerine ekledi.

Toplantı, ANSİAD Başkanı Ali EROĞLU ve Toplantı Başkanı Hilmi ÜNSAL’ın konuşmacı Sina AZERİ’ye plaket takdimiyle son buldu.